Araştırma
Proje Adı |
MORBİD OBEZİTE VE OBEZİTE HASTALARINDA miRNA’nın ROLÜNÜN ARAŞTIRILMASI |
Destekleyen Kuruluş(lar) |
FÜBAP- adep öncelikli alan |
|
Kürşat KARGÜN, Erhan AYGEN, Naci ALAYUNT |
Proje Özeti |
Obezite tüm dünyada giderek yaygın hale gelen bir halk sağlığı sorunu olarak öne çıkmaktadır. Ülkemizdede hızla artmakta olup oldukça ağır sonuçlar oluşturmaktadır. Obezitenin tedavisinde ilerlemeler sağlamak amacıyla obezite ile ilişkili olan genetik faktörler sıklıkla araştırılmaktadır. Bu bağlamda yapısal genlerdeki mutasyonlarun yanında gen ekspresyonlarının düzenlenmesinde görev alan miRNA’lar ve obezite arasındaki ilişkiler sıklıkla araştırılan konulardan biri olarak öne çıkmaktadır. İnsan genomunda kodlanan binlerce miRNA vardır ve bu miRNA’ların hedef genlerinin hücre gelişimi, farklılaşması, proliferasyonu ve apoptosis yolaklarında düzenleyici rolü bulunmaktadır. Ancak, düzensiz miRNA ekspresyonunun birçok hastalık patogenezinde yer aldığı bildirilmektedir. Bu açıdan bakıldığında, miRNA aracılı gen ekspresyonu önemli ve vazgeçilmez bir mekanizma olarak kabul edilmektedir. miRNA’lar üretildikleri hücreye sipesifik olmamakla beraber kanda taşınma özellikleri ile üretildikleri hücreden çıkıp vücut içerisinde dolaşabilirler, herhangi bir organa, hücreye gidip oradaki gen ekspresyonunu baskılayabilme özeliğine sahip olduklarından çalışılması oldukça önemlidir. Ayrıca gelişimsel süreçte işlevleri gösterilen miRNA’ların obezite fizyolojisindeki yeri henüz bilinmemektedir. Bu nedenlerle obezitenin düzenlenmesinde önemli rolleri olduğu bildirilen miRNA ların etkileri ve protein düzeylerini saptamak ve bu süreç içinde vasküler yanıt kalıplarındaki değişimlerle olası etkileşimini incelemek çalışmamızın amacını oluşturmaktadır. Obezite morbidite ve mortalite oranlarının artması, miRNA ları incelemeyi özellikle önemli kılmaktadır. miRNA ların araştırılması obezite patolojilerininde araştırılmsı hem temel araştırmaları hem de obezite tedavisi için çok değerli olacaktır. Hasta grubu; Fırat Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Genel Cerrahi Anabilim Dalı tarafından morbid ve obezite tanısı almış 60 hastadan, kontrol gurubu; benzer yaş ve cinsiyetteki hipertansiyon, kronik hastalık ve akut enfeksiyon tablosu olmayan herhangi bir ilaç kullanmayan hastaneye normal sağlık taraması için başvuran 30 kişiden oluşturulacaktır. Projede miRNA çalışmaları Real-Time cihazındaki yüksek maliyetinden dolayı Real-Time PCR yerine tek seferde 90 örnekte 90 miRNA çalışılabileceğimiz, Nano Gen Teknolojileri Ltd. Şti arge laboratuvarına örnekler götürülerek burada bulunan fludeim cihazında çalışmanın yapılması planlanmaktadır. Bu çalışmanın amacı, morbid obezite ve obezite ile ilişkili genetik varyasyonların ve biyokimyasal serum düzeylerinin anlaşılmasına katkıda bulunması ümidiyle, bu bölgedeki morbid obez ve obez hastalarda miRNA lar ile gen ekspresyonu baskılayan yada aktif eden miRNA ların serum düzeyine ve biyokimyasal parametreler ile ilişkisi araştırılacaktır. Proje önerimiz obezitenin patofizyolojisinin güncel moleküler parametreler ile daha net anlaşılmasına, miRNA nın etki mekanizmalarının aydınlatılmasına dolayısıyla bilimsel birikime ve literatür’e katkı sağlayabilir. Obezitenin tedavisinde başarının artırılmasına; yeni projeler ve tedavi protokolleri geliştirilmesine; projedeki bursiyerler (lisans, lisanüstü) ile araştırıcı yetiştirilmesine, farklı disiplinler işbirliğine katkı sağlayarak yaygın etki oluşturabilir. |
Proje Adı |
Şizofreni Hastalarında Beslenme Eğitim Programının Beden Ağırlığı, İmajı Ve Kendilik Algısı Yönünden Değerlendirilmesi |
Destekleyen Kuruluş(Lar) |
Tübitak 2209 |
Proje Ekibi |
Deniz ÇAKAS, Filiz ERSÖĞÜTÇÜ |
|
Bu projenin amacı, şizofreni tanısı almış bireylerde uygulanacak kapsamlı bir beslenme eğitim programının beden ağırlığı, beden imajı ve kendilik algısı üzerindeki etkilerini değerlendirmektir. Şizofreni hastalarında sıklıkla görülen sağlıksız beslenme alışkanlıkları, kilo artışı, olumsuz beden imajı ve düşük kendilik algısı gibi sorunların, bireylerin genel yaşam kalitesini ve tedavi sürecindeki motivasyonlarını olumsuz etkilediği bilinmektedir. Proje kapsamında, sağlıklı beslenme alışkanlıklarının kazandırılması, bireylerin kilo yönetiminde desteklenmesi, beden imajlarının güçlendirilmesi ve olumlu bir kendilik algısının geliştirilmesi hedeflenmektedir. Ayrıca, bu eğitim programının bireylerin fiziksel sağlık durumları, psikososyal iyilik halleri ve tedaviye uyum düzeyleri üzerindeki uzun vadeli etkilerinin ortaya konması amaçlanmaktadır. Bu doğrultuda, şizofreni hastalarına özel olarak tasarlanmış, multidisipliner bir yaklaşım içeren bir beslenme eğitim programı geliştirilmesi ve etkinliğinin bilimsel yöntemlerle değerlendirilmesi hedeflenmektedir. |
Proje Adı |
İlk Kez Kronik Hastalık Tanısı Almış Bireylerde İlaç Eğitim Programının Tedaviye Uyum Ve Anksiyete Üzerine Etkisinin İncelenmesi |
Destekleyen Kuruluş(Lar) |
Tübitak 2209 |
Proje Ekibi |
Fatma TOKMAK, Filiz ERSÖĞÜTÇÜ |
|
Bu proje, ilk kez kronik hastalık tanısı almış bireylerde uygulanan ilaç eğitim programının, bireylerin tedaviye uyum düzeyi ve anksiyete seviyesi üzerindeki etkisini incelemeyi amaçlamaktadır. Kronik hastalık tanısı almak, bireylerde genellikle tedaviye uyum sorunlarına ve artan anksiyete seviyelerine yol açmaktadır. Bu çalışma, bireylerin ilaç kullanımına ilişkin bilgi ve becerilerini artırarak, tedaviye uyum süreçlerini iyileştirmeyi ve anksiyete seviyelerini azaltmayı hedeflemektedir. İlaç eğitim programının etkileri, hem bireylerin ruhsal sağlıklarını desteklemek hem de tedavi süreçlerini iyileştirmek açısından değerlendirilmiştir. |
Proje Adı |
Adölesanlarda Şükran Pratiğinin Psikolojik Sağlamlık ve Duygu Düzenleme Üzerine Etkisi |
Destekleyen Kuruluş(Lar) |
FÜBAP |
Proje Ekibi |
Kübra AYDIN, Filiz ERSÖĞÜTÇÜ |
|
Adölesan dönem, bazen stresli yaşam olaylarına maruz kalma ve psikolojik sağlığın bozulmasıyla karakterize edilen hassas bir gelişim aşamasıdır. Bu dönemde adölesanların karşılaştıkları sorunlarla etkin bir şekilde baş etme becerisi geliştirmeleri oldukça önemlidir. Pozitif psikoloji araştırmalarında şükran duygusu yaşayan insanların fiziksel olarak daha sağlıklı olup daha sağlıklı yaşam tarzları belirleyeceği ortaya konmaktadır. Şükranın sağlığı korumadaki ilk rolü negatif duygu moleküllerinin panzehri olmasıdır. Bu çalışma, adölesanların zorlu yaşam olaylarıyla başa çıkma kapasitelerini artırmak ve duygusal dengeyi sağlama süreçlerini anlama amacıyla, şükran pratiğinin psikolojik sağlamlık ve duygu düzenleme becerileri üzerindeki etkilerini incelemek amacıyla planlanmıştır. Araştırma randomize kontrollü deneysel desende yapılacaktır. Araştırma Şehit Arif Güneş Çok Programlı Anadolu Lisesindende öğrenim gören adölesan öğrencilerle yürütülcektir. Araştırmanın örneklemi; G Power programı kullanılarak 50 kontrol 50 deney grubu olarak belirlenmiştir. Araştırmada deney grubuna 5 oturumdan oluşan şükran pratiği uygulanacaktır. |
Proje Adı |
Kanser Tanısı Almış Bireylerdemüzik Destekli Kabul Ve Kararlılık Terapisinin Algılanan Stres Ve Ağrı Üzerine Etkisi |
Destekleyen Kuruluş(Lar) |
Atatürk Üniversitesi |
Proje Ekibi |
Mehtap TAN, Sibel ASİ KARAKAŞ, Mine EKİNCİ, Filiz ERSÖĞÜTÇÜ, Asude AKSOY |
|
Bu projenin amacı, kanser tanısı almış bireylerde müzik destekli Kabul ve Kararlılık Terapisi (ACT) uygulamasının, bireylerin algılanan stres ve ağrı düzeyleri üzerindeki etkilerini incelemektir. Kanser tanısı, bireylerde ciddi psikolojik ve fiziksel yükler oluşturmakta, stres ve ağrı gibi yaşam kalitesini olumsuz etkileyen unsurların artmasına neden olmaktadır. Bu doğrultuda proje, müzikle desteklenen ACT'nin, bireylerin stresle başa çıkma becerilerini artırarak psikolojik esenliklerini desteklemeyi ve ağrı algısını azaltmayı hedeflemektedir. Müdahale programı, kanser tanısı almış bireylerde farkındalık, kabul ve değer odaklı davranış değişiklikleri geliştirmeyi amaçlayan ACT tekniklerini, müziğin sakinleştirici ve terapötik etkisiyle birleştirecektir. Proje, katılımcıların terapi sürecinde elde ettiği değişimleri değerlendirerek, algılanan stres ve ağrı düzeylerindeki farklılıkları ölçmek için kontrol grubu ile karşılaştırmalı bir tasarım benimseyecektir. Bu çalışma, kanserle yaşayan bireylerin fiziksel ve psikolojik dayanıklılığını artırmak ve multidisipliner destek yaklaşımlarını güçlendirmek adına yenilikçi bir çözüm sunmayı amaçlamaktadır. . |
Proje Adı |
Psikiyatrik İlaç Başlanan Bireylerde İlaç Eğitim Programının Tedavi Uyumuna Etkisinin İncelenmesi |
Destekleyen Kuruluş(Lar) |
Tübitak 2209 |
Proje Ekibi |
Rüveyda OĞUZ, Filiz ERSÖĞÜTÇÜ |
|
Bu projenin amacı, psikiyatrik ilaç kullanmaya başlayan bireylerde uygulanan ilaç eğitim programının tedaviye uyum üzerindeki etkilerini değerlendirmektir. Psikiyatrik hastalıklarda ilaç tedavisi, tedavi sürecinin önemli bir bileşeni olmasına rağmen, tedaviye uyumun yetersiz olması, tedavi etkinliğini azaltan ve relaps riskini artıran kritik bir sorun olarak öne çıkmaktadır. Proje kapsamında, psikiyatrik ilaçların doğru kullanımı, ilaçların etkileri, yan etkilerle baş etme yöntemleri ve tedavi sürecinin önemi konusunda bireylerin bilgilendirilmesi ve farkındalıklarının artırılması hedeflenmektedir. Bu doğrultuda, bireylerin tedaviye uyum düzeylerini artırmak, ilaç kullanımına yönelik olumsuz tutumlarını azaltmak ve ilaç tedavisine ilişkin bilgi eksikliklerini gidermek amacıyla yapılandırılmış bir eğitim programı geliştirilecektir. Programın etkinliği, bireylerin tedaviye devamlılık oranları, ilaçların düzenli kullanımı ve psikososyal işlevsellikleri üzerindeki etkileri bilimsel yöntemlerle değerlendirilecektir. Proje, tedavi uyumunu artırarak bireylerin yaşam kalitesini ve tedavi sürecindeki başarı oranlarını yükseltmeyi amaçlamaktadır. |
Proje Adı |
Depresyon Tanısı Almış Bireylerde Beslenme Eğitim Programının Sağlıklı Beslenmeye İlişkin Tutum Üzerine Etkisinin İncelenmesi |
Destekleyen Kuruluş(lar) |
Tübitak 2209 |
Proje Ekibi |
Tuba BARUT, Filiz ERSÖĞÜTÇÜ |
|
Depresyon, hem dünyada hem de ülkemizde yaygın görülen bir hastalıktır. Depresyonda çevresel değişikliklere uygun olmayan tepkiler gösterme ve iç yaşamda sürekli çelişkiler içinde olma hali olarak tanımlanabilen psikomotor inhibe halidir. Duygulanım bozukluklarından biri olan depresyon; unutkanlık, karar vermede zorlanma, az veya çok uyuma, karar vermede zorlanma, hayata karşı ilgisizlik, suçluluk hissiyatı, kaygılanma, değersizlik hissiyatı, severek yaptığı işlerden zevk alamama, halsizlik, yorgunluk, iştahsızlık veya iştah artışı, karamsarlık duygu ve düşünceleri ile fizyolojik fonksiyonlarda yavaşlama gibi belirtiler ile kendini gösterebilir. Günümüzde artık beslenme ile birçok hastalığın ve semptomun birbirleriyle ilişkili olduğu gözardı edilemez bir gerçek. Beslenme şeklimiz psikolojik rahatsızlıklardan kansere kadar birçok rahatsızlıkta önleyici, tedavi edici veya tedaviye yardımcı olarak rol oynayabiliyor. Depresyonu olan bireylerde beslenmelerinin içerik bakımından oldukça yetersiz olduğu ve besin tercihlerinin de depresyona katkı sağlayacak besinlerden yana olduğu görülüyor. Ayrıca beslenmedeki tiamin yetersizliği, B12 vitamini yetersizliği, folat eksikliği, piridoksin eksikliği, demir eksikliği, protein eksikliği, niasin eksikliği, omega-3 eksikliği veya olması gerekenden fazla şeker ve şekerli gıda tüketiminin depresyona yol açabildiğini göstermiştir. Sonuç olarak depresyon tanılı hastalarında beslenme durumunun, besin tüketiminin ve yetersiz diyet örüntüsüne sebep olan etmenlerin saptanması ve bu doğrultuda beslenme müdahalelerinin geliştirilmesi oldukça önemlidir. Sağlık hizmetlerinin etkinliğinin artırılması ile bireysel beslenme uygulamalarının düzeltilmesi, önlenebilir hastalıkları, sakatlıkları ve erken ölümleri azalttığı, vücut fonksiyonlarının optimal olarak sürdürülmesi için yeterli ve dengeli nütrisyon desteği gerekmesinden ötürü yatan hastalara nütrisyon destek hizmeti vermek hemşireliğin temel görevlerindendir. Eğitici ve danışmanlık rolleri, hemşirenin en fazla üstlendiği sorumluluklardandır. Buna rağmen beslenme eğitimi ve danışmanlığı ise, önemli ancak ihmal edilmiş bir konudur. Bu proje depresyon tanılı bireylerde beslenme eğitim programının sağlıklı beslenmeye ilişkin tutum üzerine etkisinin incelenmesi amacıyla randomize kontrollü deneysel bir çalışma olarak planlanmıştır. Hastaların, çalışmaya katılma kriterleri bakımından birbirine benzer olacak şekilde deneme gruplarına eşit şansla atanabilmeleri için randomizasyon yöntemi kullanılacaktır. Randomizasyon için basit rastgele sayılar tablosu kullanılarak 2 gruba bölünüp, kura yöntemiyle bu gruplar deney ve kontrol grubuna eşit olarak dağıtılacak. Proje etik kurul ve kurum izinlerinin alınmasından sonra tarihleri arasında Elazığ Ruh Sağlığı Hastalıkları Hastanesinde yürütülecektir. Araştırmanın evrenini Elazığ Ruh Sağlığı Hastalıkları Hastanesinde yatarak tedavi gören Depresyon tanılı hastalar oluşturacaktır. Araştırmanın evreni için Ocak 2022- Haziran 2022 tarihleri arasında Elazığ Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi’nde yatarak tedavi gören mükerrer hasta hariç ortalama 70 hasta sayısı baz alınmıştır. Araştırmanın örneklemini araştırmaya alınma kriterlerini taşıyan iletişim ve işbirliğine açık hastalar oluşturacaktır. Araştırmanın örneklemi Epi İnfo programı kullanılarak yapılan randomize vaka-kontrol çalışma güç analizi ile % 95 güven aralığında, 1/3 vaka kontrol oranlamasında deney grubu için 18 ve kontrol grubu için 52 olarak belirlenmiştir. Araştırmada kontrol ve deney grubu; ön test, son test ve 1. ay izlem verileri araştırmacı tarafından yüz yüze görüşme yöntemiyle toplanacaktır. Araştırma müdahalesi olan beslenme eğitimi programı araştırmacı tarafından uygulanacak. Eğitim Programı her bir hasta için 4 oturum şeklinde araştırmacı tarafından 45-50 dk süre boyunca verilecektir. Oturum sonunda bireylere görsellerle desteklenmiş bilgilendirme kitapçığı verilecektir. Proje beklenilen seviyede başarı ile gerçekleşirse depresyon hastalarının beslenme ilişkili ilişkin tutumları olumlu yönde değişecek, bununla birlikte çalışma literatüre olumlu katkılar sağlayacaktır.
|
Hızlı Erişim